top of page
018fcf07-cc22-415a-97e1-46bf81728b58.jpg

Ayşen BULUT

HALK SAĞLIĞI UZMANI

Prof.Dr.

  • Facebook

HER ŞEY

BİR ARADA

Şubat 2020, Cenevre’de kızımızın evindeyiz. İstanbul Tıp Fakültesi'nde yıllar önce öğretim üyeleri için düzenlediğimiz eğitici eğitimi programına katılmış bir öğretim üyesinden ileti aldım.  “Hocam, uygun olduğunuzda geri döner misiniz?”.  Sonra da “8 Mart Pazar günü Cemil Bilsel’de Kadınlar Günü etkinliği yapıyoruz, Çapa’dan sizi istedim. Kuruma, eğitime, bizlere kattıklarınız için 10 dakikalık bir konuşma yaparsanız, kendinizi anlatırsanız, çok mutlu olurum” mesajını gönderdi Prof. Ümmihan İşoğlu. Etkinlik düzenleme kurulu adına aramıştı beni. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi olduğunu sonradan öğrendim. Olumlu cevabımı “Çok sevindim, benim için özelsiniz.” sözleriyle karşıladı Ümmihan. Bu davet beni duygulandırdı. Fakülteden ayrılalı 11 yıldan fazla olmuştu. 
 

Sunum sonrası salonda Ümmihan, “Farklı ortamlarda her zaman sizi izledim, hiç sinirlenmiyorsunuz, bunun sırrını merak ediyorum” dedi. İşe yoğunlaşmak varken, işlevsiz davranışlardan kaçınmak gerektiğini, bu özelliğimin kişilikle birlikte uzun yıllar kazandığım donanımla ilgili olabileceği cevabını verdim. Geniş katılımlı olan bu buluşma pandemi günlerinden önce yapılan son yüz yüze etkinlik oldu…
 

8 Mart konusma.jpg

Kendimle ilgili yazmak fikri daha önce, başka bir akademik toplantıda iletişim içerikli sunum yapan konuşmacıyı dinlerken oluştu. “Hayatınız bir kitap olsa, adını ne koyardınız?” sorusu ile başladı bu fikir. Önce adını koydum, böyle hazırlık içine girersem,  adı “Her Şey Bir Arada” olmalıydı. Yakın zamanda da iki fırsat çıktı önüme kitapla ilgili plan yapmak için. İlki, yıllardır bir türlü zaman ayıramadığım akademik geçmişimle ilgili bilgi ve belgeleri düzenleyebilmek için, pandemi nedeniyle eve kapanma günlerinde zaman bulmamdır. Bu sayede geçmişe bakınca bunları merak edenlerle paylaşmak için derin bir heves duydum. Benim için öyle güzel ve değerliydiler ki. İkincisi de, artık okul çağında olan torunlarımızın sık sık bize geçmişte neler yaptığımızla ilgili sorular sormaları... “Annane sen nasıl doktorluk yaptın, neler yapıyordun çalışırken”, “Nerede doğdun, annen ne iş yapardı” ve bu gibi sorularla özel meraklarını yansıtıyorlar artık. Okul ödevlerinde “Hangi oyuncaklarla oynardınız” a kadar gidiyordu bu merak. O kadar derine inmeden, genel meraklarını kalıcı olarak gidermenin güzel olacağını düşündüm. Ayrıca çocuklarımız, yakınlarım, yetişmemde önemli olan büyükler ve birlikte çalıştığım arkadaşlarımla ilgili anıları yenilemek, bana olan katkıları için teşekkür etmek, onlara verdiğim değeri sergileme fırsatı da olacak bu derleme benim için. “Söz uçar, yazı kalır”.

verba.jpg

Her şey bir arada, bir bütünü oluşturuyor. Sayısız meslek anısı, gelişme, etkinlik, etkilendiğim yakınlarım, örnek aldığım insanlar var anlatmak istediğim. Anılarla insanlar birlikte olmalıydı. Ayrıca öğrenmek istediğim her şey ve de öğrenme süreçlerimi de paylaşmalıyım. Kendimce, hepsine de aynı önemi veriyorum. “Hiçbir şey bir başka şeyden daha önemli değildir” görüşüm bana hep yol gösterdi. Her şeyin birden önemli olduğu görüşü yol gösterici ama kitapta bir içerik sıralaması yaparken de aklımı karıştırdı. Üstelik yalnız arşiv bilgisi değil, deneyimlerime dayanan ve gelecekle ilgili düşüncelerimi de aktarmak istiyordum… Umarım öyle olmuştur.  
 

Giriş sunumum İstanbul Üniversitesine olan bağımı yansıtıyor. Ayrıldıktan sonra da İstanbul Tıp Fakültesi’nin Klinik Araştırmalar Etik Kurulu üyesi olarak çalışmayı sürdürdüm. Gönüllü başka etkinliklerim oluyor; halk sağlıkçısı olmak bir sorumluluk. Üniversitede kurumsal olarak görev yaptığım 32 takvim yılında fiili çalışma sürem, emek verdiğim fazla zamanı da eklediğimde, hafta sonu çalışmalar, uykusuz geceler ve yolculuklarla, 40 yılı aşmış olmalı. HASUDER’in “Halk Sağlığında İz bırakanlar” başlıklı seri dosyalarından adıma yapılan 2012 yılı belgesi benim için önemli. Tıp Fakültesinden mezuniyetimizin kırkıncı yılı, 2016 da, arkadaşlar arasında paylaşmak için bir sayfada neler yaptığımızı anlatmamız istenmişti. Bu belge o zamana kadar yaşadıklarım için bir özet olabilir. Bu metinleri paylaştım. Bir başka 40 yıla ait toplu anım, İstanbul Tabip Odası Kadın Çalışmaları Kolunun isteği ile hazırladığım “NÜFUS PLANLAMASINDAN ÜREME SAĞLIĞINA” sunumu oldu. Üreme sağlığı alanı gibi, toplum hekimliği ve eğitimcilik birikimimi, okul ve aile yaşamımla da harmanlayarak sunuyorum bu derlemede.   

bottom of page