Göçler
Babam, Bosna’nın Yeni Pazar-Tuzla mevkiinden, Türkiye’ye göç yoluna koyulduğunda iki yaşındaymış. Avusturya Macaristan İmparatorluğunun işgaline uğramış, ilhak görüşmeleri ile Boşnakların özerklik çekişmeleri arasında siyasi olarak her an patlamaya hazır Bosna’dan, dede ve babaanne herşeyden sakındıkları oğullarını kalp krizi nedeniyle, gelinlerini de doğum sonrası toprağa verip, en büyüğü 15 yaşında, biri yenidoğan, dört torunla Türkiye’ye 1907 yılında ulaşmış. En büyük çocuk halam üç erkek kardeşinin bakımı ve gelişimlerinde önemli bir destek olmuş. O yıllarda Adapazarı’nda yerleşmeleri uygun görülmüş. Büyük amcam 11 yaşında geldiği bu ortamda 90 yıl daha, ömrünün sonuna kadar, yaşadı. Çiftçilik yaptığı arazileriyle, çocukluğumuzun yaz tatillerinden bize güzel anılar bıraktı.
Babam Rüştiye’yi bitirdiğini söylerdi. Daha sonra, şehirde ticaret yapan bir müessesede işe başlamış. Annemin babası da Saraç İbrahim olarak tanınmakta. Yakın çalışma ortamlarında, geleceği parlak görülen babam, çalışkan damat adayı olarak benimsenmiş.
Annemin babası, kardeşlerinin aileleri ve dört çocuğu ile birlikte 15 kişilik geniş aile halinde 1930 yılında, mübadele yıllarının son zamanlarında, Kosova-Mitroviça’dan göç etmiş. Annem 17 yaşına kadar öğrenciliğini orada sürdürmüş. Bir Sırp subayın evlenme ısrarı, ailenin göç kararında önemli olmalı. Geldikleri yerden hep ‘memleket’ olarak bahsederdi, 2000’li yıllarda, pek çok şey hafızasından silinmişti ama savaş olduğunu öğrendiğinde dedemin “Sırplar bizi kesecekler bir gün.” dediğini hatırladı! Varlıklı, içinden nehir geçen bağlık bahçelik arazide çiftlik sahibi olduğunu biliyoruz dedemin. Yugoslavya’dan ayrılmaması için yöneticiler tarafından ikna edilmeye çalışıldıysa da kesin kararından dönmemiş. Adapazarı’na yerleştirildiğinde orada dericilik mesleğini sürdürmüş. İki dayım da benzer becerileri nedeniyle çocuklarıyla oldukça varlıklı yaşamlar içindeydiler. Dedem 50’li yaşlarda tüberküloz, anneannem 80’li yaşlarda kolon kanseri nedeniyle öldü. 1999 depremi Adapazarı’nda yaşamı değiştirdi. En küçük kardeş olan dayım yaşamının son yıllarında oradan ayrıldı. Kuzenlerimin çoğu Adapazarı’nda yaşıyorlar.
